Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ordu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 27. İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Toplantısı'na katıldı.

Ordu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen toplantıya çevrimiçi bağlanan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, son yıllarda siyasi, iktisadi ve kültürel bakımdan maruz kaldığı tehditler ve saldırılar sebebiyle İslam dünyası arası ilişkilerin sekteye uğradığına dikkati çekerek, "Özelikle dini bilgi bakımından nesillerin düçar olduğu mahrumiyet, dini kavramların bağlamından koparılarak istismar edilmesine zemin hazırlamıştır. Yıllardır yaşanan terör, tefrika, etnik ve mezhebi çekişmeler, hep aynı sorunun yansımalarıdır." dedi.

Sahih dini bilgiden yoksun ya da asli kaynaklardan uzak din anlayışlarının toplumda gelişigüzel yer bulmasının, İslam dünyasının sorunlarının başında geldiğine vurgu yapan Başkan Erbaş, "Bugün küresel boyutta bir tehdit haline gelen İslam karşıtlığı da dinin doğru anlaşılması alanında yaşanan sorunlardan kendisine malzeme üretmektedir. Bu bağlamda özellikle son iki asırlık süreçte yeryüzünde yaşananlar iyi analiz edilmelidir. Sömürge düşüncesinin tetiklediği savaşların ve işgallerin sosyal, siyasal, kültürel ve ahlaki yansımaları sağlıklı bir şekilde değerlendirilmelidir. Yaşanan sorunların sebepleri sağlıklı tespit edilemezse, dini hayatın geleceği hususunda kapsamlı, doğru ve onarıcı bir yaklaşım ortaya konulması da mümkün olmayacaktır." diye konuştu.

"İslam'ın perspektifini en açık ve güçlü şekilde, evrensel düzeyde ortaya koyacak çalışmalara ihtiyaç var"

Erbaş, İslam düşüncesinin temel ilkeleri ve dinamikleri ışığında, çağın ihtiyaçlarına göre bilginin yeniden üretilmesi gerektiğini ifade ederek, acilen varlık tasavvurundan sanata, evren tasavvurundan ahlaka kadar her alanda İslam'ın perspektifini en açık ve güçlü şekilde, evrensel düzeyde ortaya koyacak çalışmalara ihtiyaç olduğunu söyledi.

"İlahiyat ve İslami ilimler fakülteleri önemli bir potansiyel, değerli bir imkandır"

"Bilgiyi yönetenler, geleceği belirleyecektir" değerlendirmesinde bulunan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, şunları kaydetti:

"İlahiyat ve İslami ilimler fakülteleri bu noktada önemli bir potansiyeli ve değerli bir imkanı ifade etmektedir. İlahiyat tedrisatı, esasında medeniyet müktesebatımız bağlamında derin ve köklü bir geçmişe sahiptir. Bugün ulaşılan fakülte sayısı, akademik kadro ve öğrenci potansiyeli açısından ortaya çıkan tablo elbette önemlidir. Ancak daha da önemlisi, burada üretilen bilginin hayata, topluma, insanlığa ve dünyanın geleceğine katkı sağlayacak bir niteliğe sahip olmasıdır. Mevcut potansiyelin doğru bir metodoloji ve gerçekçi bir yaklaşımla insanlık için kalıcı faydaya dönüştürülmesidir."

Erbaş, ilahiyat ve İslami ilimler fakültelerinin sadece sahih dini bilginin günümüze aktarımı değil aynı zamanda nesillerin sağlam bir şuur ve duruş kazanmaları için de değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Ülkemizin ve bu çağın tüm gençlerini hesaba katarak hizmet üretmek zorundayız. Bizim derhal, inanç ve düşünce düzleminde soru ve sorunlar yaşayan nesilleri sağlam limanlara ulaştıracak fikri çalışmaları ve şahsi örnekliği güçlendirmemiz gerekir." ifadelerineyer verdi.

"Müfredatı insan yetiştirme idealiyle belirlemeliyiz"

İlahiyat ve İslami ilimler fakültelerinin çağın değişken ve sabitelerini doğru okuyarak dünyanın meseleleri karşısında yeni bir perspektif geliştirmek zorunda olduğunun altını çizen Prof. Dr. Erbaş, "Müfredatını, dinin doğru anlaşılması kadar sosyal hayatın güncel sorunlarına gerçekçi bir çözüm bulma ve çözüm iradesi ortaya koyacak insan yetiştirme idealiyle belirlemek durumundadır." değerlendirmesinde bulundu.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, ilahiyat ve İslami ilimler müfredatının belirlenmesi noktasında Diyanet İşleri Başkanlığının insan kaynağı ihtiyacının da göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret ederek sözlerini şöyle tamamladı:

"Başkanlığımız, dünyanın her yerinde ve toplumun her alanında din hizmeti sunan bir teşkilattır. Farklı toplumsal katmanlara ulaşmak adına Din Hizmetleri ve Eğitim Hizmetleri birimlerinde hizmet çeşitliliği gittikçe artmaktadır. Başkanlık bünyesinde bir taraftan imam hatiplik, vaizlik, müftülük, hapishanede ve hastanede manevi bakım ve rehberlik hizmetleri, aile ve dini rehberlik büroları, Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtlarda çalışmalar yapılırken diğer taraftan dini yüksek ihtisaslarda, 4-6 yaş, hafızlık ve ihtiyaç odaklı Kur'an kurslarında eğitim faaliyetleri sürdürülmektedir. Hizmet götürdüğümüz her bölge kendine özgü şartları ve imkanları gereği farklı formasyonlar, farklı donanımlar gerektirmektedir. Bu alanların her biri ile ilgili, yeterli eğitim almış ve alan formasyonuna sahip personele ihtiyaç duyulmaktadır. Söz konusu personeli temin edeceğimiz yegane kaynak ise ilahiyat ve islami ilimler fakülteleridir.

İlahiyat alanında yükseköğrenim görenlerin büyük bir çoğunluğu, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çalışmaktadır. İlahiyat alanındaki öğrencilerin mesleki yönlendirme ve kariyer gelişimi noktasında desteğe ihtiyaç olduğu açıktır. İlahiyat, İslami ilimler fakülteleri bünyesinde mevcut pedagojik formasyon eğitimleri yanında 'Diyanet Hizmetleri Formasyonu' ve hizmet çeşitliliğimize yönelik sertifika programları açılması, öğrencilerimizin hem hizmet alanlarımızı tanıması hem de hizmet çeşitliliğimiz noktasında yeterliklerini geliştirmesi bakımından önemli bir adım olacaktır."

Editör: Mehmet Çalışkan