Podgorica Fatih Mehmet Medresesi’nde hafızlık eğitimini tamamlayan 54 hafız için icazet merasimi düzenlendi.

İcazet merasimine katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Bundan 10 sene önce Fatih Mehmet Medresesi mezunlarının ilk mezuniyet merasimine katılmıştım. O zaman demiştim ki Türkiye'de onlarca mezuniyet törenine katıldım ancak hiç bu kadar heyecanlanmamıştım. Şimdi 10 yıl geçmiş Fatih Mehmet Medresesi 10. dönem mezunlarını veriyor, yine aynı heyecanı taşıyorum.” dedi.

- Alimlerimiz İslam ile insanları aydınlatmışlardır

1982 yılında vefat eden ve hocaların hocası olarak bilinen Ahmet Davutoğlu’nun Fatih Medresesinin kapanmadan önceki son mezunu olduğunu hatırlatan Başkan Erbaş, “Geçmişte nice âlimler yetişti bu medreseden ve onlar Kur'an ve sünnetle insanları aydınlatmaya çalıştı. Çünkü bu bize peygamber efendimizin bir emanetidir. Peygamber efendimiz veda hutbesinde, Arafat'ta ‘Ashabım size iki şeyi emanet ediyorum, onlara sarıldığınız müddetçe yolunuzu kaybetmezsiniz. Bunlardan birisi Allah'ın kitabı Kur'an'ı Kerim diğeri de Resulünün sünneti.’ buyurmuştu.  Zaten kendisine de Rabbimiz ‘Sana bu Kur'an-ı insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarman için indirdik.’ buyurmuştur.” değerlendirmesinde bulundu.

Peygamberlerin yolundan giden âlimlerin uzak diyarlarda İslam’ı anlattığını ifade eden Prof. Dr. Erbaş, “İşte onun varisleri o günden itibaren tıpkı varisi oldukları peygamberler gibi ‘Biz sizden hiçbir ücret istemiyoruz bizim mükâfatımızı ancak Allah verecektir.’ duygusu içerisinde binlerce kilometre uzaklara gidip İslam ile insanları aydınlatmışlardır. Bu topraklara gelen Allah dostları âlimlerimiz peygamber varisliğini o kadar güzel yapmışlar ki işte bugün bile meyvelerini toplamaya devam ediyoruz.” dedi.

-"İmam Hatip Liselerinin medreselerin farkı burada ortaya çıkıyor”

Anadolu’daki kadim medrese geleneğinden bahseden Prof. Dr. Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Asırlar boyunca bu topraklardaki medreselerden yetişen âlimler, ilim insanları bu hakikat üzere sıratı müstakimden hiç sapmadan Allah Resulü Efendimizin veda hutbesinde ki tavsiyesini yerine getirerek Kur’an ve sünnet çizgisinde yürüdüler ve yollarını sapıtmadılar. İşte şimdi kardeşlerimiz, talebelerimiz, mezunlarımız her biri peygamber varisi olarak bu yolda yürümeye söz verdiler. 

Aldıkları derslerin başında Kur'an-ı Kerim geldi ve diğer dersleri de Kur'an-ı Kerim'i daha iyi anlamak için okudular. Bir Müslüman, fizik dersi öğreniyorsa ya da astronomi dersi, coğrafya dersi, tarih dersi hangisi aklınıza gelirse gelsin, kardeşlerimizin müfredatında yer alan her ders eğer Kur'an-ı Kerim'i daha iyi anlayayım niyetiyle okunduğu müddetçe nafile ibadet edilmiş sayılır. İmam Hatip Liselerinin medreselerin farkı burada ortaya çıkıyor.”

-"Türkiye'de onların binlerce yüzbinlerce kardeşleri var"

“Bizim ilim geleneğimizde ki dini ilimler ve tabii ilimler ayrımı yapmadan her ikisini birlikte öğrenmek medreselerimizin ta asırlardan beri bir geleneğidir.” diyen Erbaş, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: 

“İnşallah kardeşlerimiz medreseden sonra, İmam Hatip ardından da üniversitelerinin çeşitli bölümlerine gidecekler ve buradaki ruhu üniversitelere taşıyacaklar inşallah. Bu anlayışla kendileri belki öğretmen, mühendis, belki doktor olacaklar ama şunu hiç unutmayacaklar. Kıyamet günü insanoğlu hesaba çekildiğinde sevabı günahı tartıldığında en ağır basacak sevap ahlak olacaktır. Bu gerçeği akıllarından hiç çıkarmadan görevlerini yerine getirecekler inşallah. Hangi vazifede çalışıyor olursa olsunlar hep etrafını aydınlatacaklar. Kendilerinden bunu umut ediyoruz. Allah yar ve yardımcıları olsun. Türkiye'de onların binlerce yüzbinlerce kardeşleri var. Onlarda aynı tedrisatı alıyorlar ve aynı duygularla insanlara hizmet etme yolunda sıratı müstakimden taviz vermeden yürüyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a buraya geleceğimizi söylediğimizde 'Kardeşlerime selamlarımı söyleyiniz.' dediler selamlarını iletiyorum. Ben tekrar hem mezunlarımıza hem hocalarıyla anne babalarına, kardeşlerine yakınlarına hayırlı olsun diyor tebrik ediyorum. İnşallah bu medrese daha nice mezunlar verir, biz de nasip olursa 10 sene gecikmeli değil de biraz daha kısa bir zaman sonra sizlerle beraber oluruz diyorum.”

Editör: Mehmet Çalışkan