“Batı, Orta Çağ karanlığından İslam medeniyetinden istifade ederek kurtuldu”

İslam Medeniyetinin vahyin ilk asrından itibaren büyük bir ilm-i inkişaf gerçekleştirdiğini aktaran Başkan Erbaş, şöyle devam etti:

“Hani Orta Çağ karanlığı diyorlar ya, Batı’nın o Orta Çağ karanlığı döneminde işte bu keşifler, bu inkişaflar, bu aydınlanmalar İslam dünyasında, İslam medeniyetinde ne ile yaşanıyordu Kur'an'la yaşanıyordu, sünnetle yaşanıyordu. İlimle, irfanla, Kur'an ve sünnete dayalı bilgi ve hikmetle yaşanıyordu. Yedinci yüzyıldan yani Allah Resulü Efendimizin geldiği asıradan Batı’nın Rönesans dediği 16. - 17. asra kadar bu karanlık dönem Batı’da devam etti. İslam medeniyetinden öğrenmiş oldukları bu aydınlanma çizgisinden istifade ederek karanlıktan kurtulmaya İslam’dan neredeyse 800 sene sonra başladı. O dönemler karanlıkta dönemler. Şimdi aydınlık mı? Onu da sorgulamak lazım. Böyle aydınlık olacaksa olmaz olsun. Zulmün, haksızlığın, ırkçılığın, zenginin fakiri ezmesi üzerine kurulmuş bir kapitalist sistemin bulunduğu yerlerde yine aydınlık yok, şimdi de buna (İslam’a) muhtaç bütün dünya. O gün ne kadar muhtaç idiyse bugün de o kadar muhtaç. İslam ve Kur'an evrenseldir ve kıyamete kadar bu vazifesini sürdürecektir. İslam büyük bir nimettir.”

“Müslüman alimler, 7 asır boyunca ilmin öncüsü oldular”

Başkan Erbaş, Müslüman alimlerin 7. yüzyıldan Rönesans'a kadar yaklaşık 7 asırlık bir zaman zarfında, bilimin bütün alanlarında insanlığın ufkunu aydınlatmış; teorik ve pratik boyutta ilmin öncüsü olduklarına dikkat çekerek, “Felsefe, fıkıh, kelam ve sanat alanında yazdıkları dev eserlerle… İbn-i Sina’ya bakıyorsunuz, El Kanun fi’t- Tıp’ı yazdığı gibi El Musika’yı da yazmış. Farabi’ye bakıyorsunuz, felsefe ile, devlet ile ilgili yazdıkları kitap olduğu gibi ud metoduna ait en eski kitaplar Farabi’ye aittir. Biruni'ye bakıyorsunuz 11. yüzyılda öyle imzasını atmış, mührünü basmış ki bütün dünya 11. yüzyıla, ‘Biruni Yüzyılı’ demişler.  Orta Çağ’daki Batı karanlıklar içerisinde yüzerken Biruni’nin o gün kendisine göre kurduğu fizik, kimya laboratuvarlarında yaptığı deneylerle bugün en gelişmiş teknolojik aletlerle yaptığınız deneyleri karşılaştırdığımız zaman birbirine çok yakın değerler çıkıyor.” diye konuştu.

Editör: Mehmet Çalışkan