Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Zonguldak’ta yapımı tamamlanarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı gerçekleştirilen Uzun Mehmet Camii’nde ilk Cuma hutbesini irad etti.

Haftanın dünya tütünle mücadele gününü içermesi nedeniyle Türkiye genelindeki tüm camilerde milleti tütün kullanımı ile mücadeleye çağıran bir hutbe okunduğunu ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, İslam’ın canın, malın, aklın, dinin ve neslin korunmasını emrettiğini belirterek şunları kaydetti:

“İslam, zarûrât-i hamse denilen bu beş şeye zarar veren her şeyi de haram kılmıştır. Sağlıklı ve huzurlu bir hayat için yararlı ve temiz şeyleri helâl, zararlı olanları da haram kılmıştır. İnsanın aklını ve bedenini tahrip eden zararlı alışkanlıklar da bu kapsamdadır. Zira insan sağlığını tehdit eden, maneviyatını örseleyen zararlı alışkanlıklar, hem Rabbimizin insana emanet olarak verdiği canları heba etmekte hem de hayır yolunda harcanması gereken mal ve serveti heder etmektedir.”

“Sigara kullanan kişi aslında kendi eliyle sonunu hazırlamaktadır”

Günümüz dünyasında insanlığı kuşatan zararlı alışkanlıkların başında sigara geldiğini ifade eden Başkan Erbaş, “Uyuşturucu maddelere giden yol da sigara ile başlamaktadır. İçinde birçok zararlı maddeyi barındıran sigara, vücudu yavaş yavaş imha etmektedir. Sigara kullanan kişi aslında kendi eliyle sonunu hazırlamakta, soluduğumuz havayı zehirleyerek başta kendisi ve ailesi olmak üzere etrafındakilerin sağlığını tehlikeye atmaktadır.” dedi.

"Bir cana bile kıymak haram olur da yüzbinlerce canın ölümüne sebep olmak haram olmaz mı?”

Her yıl yüz binden fazla insanın sigaraya bağlı hastalıklardan hayatını kaybettiğini belirten Başkan Erbaş, hutbesinden vicdanlara şu sorularla seslendi:

“Hangi hastalık, hangi olay, hangi âfet, hangi saldırı bir yılda yüz binden fazla insanı öldürmektedir? Bir cana bile kıymak haram olur da yüzbinlerce canın ölümüne sebep olmak haram olmaz mı?”
A’raf suresinin 157. Ayetine işaret eden Başkan Erbaş, “Peygamber onlara temiz şeyleri helal, pis şeyleri ise haram kılar.” Sigaranın pis ve kötü bir şey olduğu neredeyse tüm insanların ittifakıyla icma oluşturmaktadır. Allah Teala Ayrıca “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” buyurarak insanın kendi eliyle kendine zarar vermesini yasaklamıştır.” ifadelerini kullandı.

"Verdiği zararlar göz önüne alındığında sigara içmenin Allah’ın koyduğu sınırları ihlal anlamı taşıdığı açıktır"

Prof. Dr. Erbaş, yapılan araştırmalarla sigaranın insan sağlığı üzerinde pek çok zararlı etkisinin olduğunun bilimsel olarak ortaya konduğunun altını çizerek hutbesini şöyle sürdürdü:

“Hem içene hem de çevresine verdiği zararlar göz önüne alındığında sigara içmenin Allah’ın koyduğu sınırları ihlal anlamı taşıdığı açıktır. Dolayısıyla bir Müslümanın pek çok zararı bünyesinde bulunduran sigarayı içmesi haramdır. Öte yandan, malımızı saçıp savurmak, sorumsuzca harcamak israftır. İsraf ise dinimizce haram kılınmıştır.

Cenâb-ı Hak, ‘Yiyin, için, fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” buyurarak ölçülü davranmamızı, nimetlerin değerini bilmemizi ve israftan kaçınmamızı emretmiştir. Bir parça ekmeği çöpe atmak haram olur da çoluğunun çocuğunun rızkını yakıp hem de sağlığına da zarar vererek, havayı da kirleterek israfın en büyüğüne sebep olmak haram olmaz mı?”

"Sigarayla hep birlikte mücadele edelim."

Hz. Peygamber’in “insanların çoğu iki nimet konusunda aldanmıştır. Bunlardan birisi sağlık, diğeri ise boş zamandır.” Buyurduğunu aktaran Başkan Erbaş, hutbesinde sigarayla mücadele çağrısını şöyle yineledi:

“O halde, sağlıklı bir nefesin ve sıhhatli bir bedenin kıymetini bilelim. Salgın hastalık sürecinde artan duyarlılığımızı sigara ve diğer zararlı alışkanlıklar konusunda da devam ettirelim. Dünya tarihinin gördüğü en büyük salgın, en acımasız, en hızlı yayılan ve en öldürücü virüs olan sigarayla hep birlikte mücadele edelim. 

Çocuklarımızın ve gençlerimizin bu tür tuzaklara düşmemesi için milletçe mücadele edelim. Sağlıklı, huzurlu ve mutlu nesiller yetiştirmek için hep birlikte gayret gösterelim.”

"Hayatımızın merkezi olan camilerimiz, aziz milletimizin ve ümmet-i Muhammed’in en huzurlu ve en güvenli yuvasıdır"

Zonguldak’ta Uzun Mehmet Camii’nin tamamlanarak ibadete açılmasından dolayı duyulan sevince hamdeden Başkan Erbaş, hutbesini şöyle konuştu:

“Bugün millet olarak, özellikle Zonguldak halkı olarak büyük bir sevinç ve heyecan içindeyiz Elhamdülillah! Cenâb-ı Hakkın lütuf ve ihsanı, müminlerin gayretleri ile inşası tamamlanan Uzun Mehmet Camii’nde Rabbimize şükrümüzü arz ediyoruz. Bu ulu mabedde birlikte saf tutuyor, huşû içinde ibadet etmenin huzurunu yaşıyoruz.

Tevhid ve vahdetin sembolü, şehirlerimizin kalbi, hayatımızın merkezi olan camilerimiz, aziz milletimizin ve ümmet-i Muhammed’in en huzurlu ve en güvenli yuvasıdır. Camilerimiz, Yüce Allah’a kulluğumuzun, birlik ve beraberlik ruhumuzun, medeniyet tasavvurumuzun nişanesidir. Camilerimiz, akl-ı selimin; sağduyunun merkezidir. Camilerimiz kalb-i selimin; nefsimizi her türlü kötü duygu ve düşünceden arındırmanın yeridir. Camilerimiz zevk-i selimin; İslam sanatının şaheserlerinin adresidir. Camilerimiz aynı zamanda müminleri dünya ve ahiret mutluluğuna ulaştıracak ilim ve hikmet pınarlarıdır. Yavrularımızın dimağlarına, gönül dünyalarına Allah ve Peygamber sevgisinin, güzel ahlakın aşılandığı irfan mektepleridir. Allah’a hamd ü senalar olsun ki Zonguldak Uzun Mehmet Camiimiz de her yönüyle bunun güzel örneklerinden biri oldu.”

“Şimdi bize düşen, camilerimizi hayatımızın merkezine almaktır.”

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, hutbesini şu sözlerle tamamladı:

“Şimdi bize düşen, camilerimizi hayatımızın merkezine almaktır. Camilerimizin ifade ettiği anlam ve değeri nesillerimize aktarmaktır. Kadını erkeğiyle, çocuğu, genci ve yaşlısıyla gönüllerimizi camilere bağlamak, camilerimizi imar ve ihya etmektir. Ve nihayet Yüce Rabbimizin şu müjdesine mazhar olmaktır: “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.

Cenâb-ı Hak, Zonguldak Uzun Mehmet Camimizin ibadete açılışı münasebetiyle başta zât-ı devletleri olmak üzere emeği geçen devlet büyüklerimizden, sevincimize ortak olan ve dua eden kardeşlerimizden ebeden razı olsun. Geçmişten günümüze camilerimizin imar, inşa ve ihyasına öncülük eden, destek olan, yardımda bulunan kardeşlerimizi iki cihanda aziz eylesin. İbadet aşkıyla camilerimize hizmet edenlerden dâr-ı bekâya irtihal eden kardeşlerimize rahmet eylesin. Hayatta olanlara sağlıklı ve huzurlu bir ömür ihsan eylesin. Cumamız mübarek olsun.”

Editör: Mehmet Çalışkan