Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nın 1-7 Ekim tarihlerinde kutlandığını anımsatan Erbaş, "Camiler şehirlerin kalbidir. Bizim de kalbimizde en çok yeri olan mekanlar camilerimizdir. Peygamber Efendimizin Medine'ye hicret ettiği andan itibaren günümüze kadar müminlerin secde ettiği, birlikte ibadet ettiği ve kıyamete kadar da minarelerinden ezanların dinmeyeceği en mübarek mekanlar camilerimizdir." dedi.

Erbaş, Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nın camileri müminlerle, çocuklarla, gençlerle doldurma, farkındalık oluşturma; camilerin değerini, kıymetini bilme, namazın önemini ve camilerin birer okul olduğunu hatırlatma haftası olduğunu belirtti.

Hocaların camilerde namazlardan önce ve namazlardan sonra Kur'an-ı Kerim, hadis, tefsir, ilmihal dersleri yaptıklarını, bu yüzden cami derslerinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Erbaş, "Camiler sadece namaz kılınan, ibadet edilen yer değil, aynı zamanda ilim, irfan, bilgi, hikmet, kısaca eğitim yuvaları olarak devam edecektir. Biz bunu yaşatmaya çalışıyoruz. Çünkü ilim olmadan ibadet olmaz. Camilerimiz bilginin, ilmin, irfanın öğretildiği yerlerdir. Camilerimizin bu halini ihya etmek zorundayız." diye konuştu.

Erbaş, Kur'an kurslarında salgın hastalık yüzünden bu yıl 40 gün eğitim yapabildiklerini, 2 milyon kadar çocuğa, gence din eğitimi verdiklerini dile getirdi.

Geçen yıl camilerde hiç yaz Kur'an kursları yapamadıklarını hatırlatan Erbaş, şunları kaydetti:

"Hafta sonu camilerimiz yine çocuklarımızı, gençlerimizi bekliyor. Okul haricinde veya okullardan sonra ellerinden tutalım, camilerimize getirelim. Camilerimiz o güzel çocukların sesleriyle şenlensin. Gençlerimiz camilerimizi süslesin. Bunun arzusu içerisindeyiz."

Editör: Mehmet Çalışkan