Diyanet 90 bin camide okunan cuma hutbesinde afetlere ve çevre bilincine dikkat çekti

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan cuma hutbesi, ülke genelindeki 90 bini aşkın camide irad edildi.

"Afetlere Karşı Sorumluluğumuzun İdrakinde Olalım" konulu hutbede, doğal afetlere ve çevre bilincine dikkat çekildi.

"İnsan, canlı cansız bütün mahlûkatı korumakla, onlara karşı şefkatli ve merhametli olmakla yükümlüdür"

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise üç gündür orman yangınlarıyla mücadele eden Antalya’nın Manavgat ilçesindeki Külliye Camii'nde hutbe irad etti, cuma namazı kıldırdı.

Allah'ın insana sayısız nimetlerle lütufta bulunduğuna dikkati çeken Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "Nefes kaynağı ormanlar, rızık kaynağı topraklar, hayat kaynağı sular, bitkiler ve canlılar Allah'ın insana nimeti ve emanetidir.  İnsanın eşrefi mahlûkat olmasının bir sebebi de bu sorumluluğa ve emanet bilincine sahip olmasıdır. Bu sebepledir ki her insan, canlı cansız bütün mahlûkatı korumakla, onlara karşı şefkatli ve merhametli olmakla yükümlüdür. Bu şuurla hareket edildiğinde, yeryüzü daha huzurlu ve güvenli olacaktır." ifadelerine yer verdi.

"Bizlere düşen milletçe kenetlenmek, afetlerle yekvücut olarak mücadele etmek ve yaralarımızı el birliğiyle sarmaktır"

Son günlerde yaşanılan afetlere işaret eden Başkan Erbaş, "Bir yandan sel felaketlerinin açtığı yaraları sarmaya çalışırken diğer yandan ciğerlerimizi dağlayan orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz. Böylesi zor zamanlarda bizlere düşen, milletçe hep beraber, daha sıkı şekilde kenetlenmek, afetlerle yekvücut olarak mücadele etmek ve yaralarımızı el birliğiyle sarmaktır. Bütün farklılıklarımızı bir kenara bırakarak, ortak dertlerimize sağduyuyla çözümler bulmak, ortak geleceğimize beraberce sahip çıkmaktır." çağrısında bulundu.

Sel, heyelan, yangın, deprem, kuraklık ve salgın hastalık gibi afetlerde insanın hata ve ihmallerinin de büyük bir payı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Erbaş, cuma hutbesini şu tavsiyelerle tamamladı:

"Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de; 'İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu.' ayetiyle insanlığı uyarmaktadır. Akl-ı selim olan herkes bu ilahî ikaza kulak vermek zorundadır. Zira bugün insanlık, tabiata karşı hoyratça ve düşmanca davranmanın bedelini ödemektedir.

Unutmayalım ki sorumluluk bilincinden uzak, çevreye karşı duyarsız bir yaklaşım, tüm yeryüzünü fesada sürükleyecek ve hayatı yaşanmaz hale getirecektir. 

O halde öncelikle her birimiz felaketlere sebep olabilecek her türlü tutum ve davranıştan kesinlikle uzak durmalıyız. Rabbimizin; 'Kendi kendinizi tehlikeye atmayın.'  uyarısını asla unutmamalıyız. Ayrıca tabiatı tahrip edenlere, ırmaklarımıza, denizlerimize, ormanlarımıza kastedenlere karşı da uyanık olmalıyız.

"Bilerek ormanları yakanlar, dünyanın en zalim ve hain kişileridir"

Açıkça ifade etmek isterim ki bilerek ormanları yakanlar dünyanın en zalim ve hain kişileridir. Çünkü bu melun davranışla sadece insanların değil, milyonlarca canlının rızkı ve hayat alanı yok edilmektedir. Binlerce canlı, tarifi imkânsız bir ızdırapla yanarak can vermektedir. Dolayısıyla Allah'ın laneti onların üzerinedir ve ahirette onlar çok çetin bir azaba düçar olacaktır.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: 'Nerede olursan ol, Allah'a karşı sorumluluğunun bilincinde ol!'

Gün, sorumluluklarımızı kuşanma günüdür. Kardeşliğimizi gösterme günüdür. Yardımlaşma ve dayanışma günüdür."

Editör: Mehmet Çalışkan