Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul Üsküdar’da düzenlenen ve 5 bin ilahiyat fakültesi öğrencisinin katıldığı “2. Türkiye Geneli İlahiyat Gençlik Buluşması”nda 28 Şubat döneminde çekilen sıkıntıları anımsattı.

- Evrensel İslam anlayışıyla bütün insanlığı hayra çağıracağız

Başkan Erbaş, İslam'ın evrensel bir din olduğunu belirterek, "Bütün insanları aydınlatmak için karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderilen bir din. 'Kitabı sana, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarasın diye gönderdik.' ayeti kerimesine nasıl ki Allah Resulü Efendimiz muhatap oldu ve gereğini yerine getirdiyse, biz de evrensel İslam anlayışıyla bütün insanlığı hayra çağıracağız." dedi.

- Öyle acılar yaşadık ki

Erbaş, Üsküdar'daki Türkiye Voleybol Federasyonu Burhan Felek Salonu'nda düzenlenen İlahiyat Gençlik Buluşması'nda yaptığı konuşmada, "Öyle acılar yaşadık ki fakültelerimizde kimisinde 60'ın üzerinde hoca varken, sadece 20 öğrenci veriyorlardı bize. Yani resmi olarak 'kapatıyoruz' demiyorlar da öğrenci vermeyerek kapatıyorlardı." diyerek başladı.

Okul birincisi çıkan öğrencilerin başörtülü olduğu için mezuniyet törenine katılıp diplomasını alamadığı günlerin yaşandığını dile getiren Erbaş, şöyle devam etti:

- Bugünkü tabloya şükretmemiz lazım

"Elhamdülillah bizlere bugünleri gösteren Rabb'imize hamdolsun. Vesile olanlardan Allah razı olsun. Bizler Peygamber varisleriyiz. Peygamber varisleri bu ayeti kerimeyi hiçbir zaman aklından çıkarmamalı. 'Şükrederseniz artırırım.', 'Nankörlük ederseniz azabım şiddetli olur.' O yüzden bugünkü tabloya şükretmemiz lazım. Şükrümüz çok çalışmakla olacak. Çok çalışarak şükrümüzü göstereceğiz. Eğer gevşersek ve geçmişi unutursak
Cenabıhak azabım şiddetli olur buyuruyor. Bu azap sadece ahirette değil, dünyada da imkanları ve nimetleri elimizden alarak bizi cezalandırır."

- Biz yaşadık, siz yaşamayın

Kendi öğrencisine diplomasını veremeyen dekanlardan biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Erbaş, "Bir hoca için bundan daha büyük bir azap olur mu? Biz yaşadık, siz yaşamayın inşallah. Peygamber varisleri, peygambere Cenabı Hakk'ın verdiği vazifenin de aynı zamanda varisleridir. Allah Resulü Ekrem'imiz bu vazifesini en güzel şekilde yaptı. Müjdeledi, insanları uyardı, uyarıcılık vazifesi yaptı. İyiliği emretti, kötülükten men etti, hayra çağırdı. Vazifesini yaptı." diye konuştu.

- İslam evrensel bir din

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "İslam evrensel bir din. Bütün insanları aydınlatmak için karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderilen bir din. 'Kitabı sana, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarasın diye gönderdik.' ayeti kerimesine nasıl ki Allah Resulü Efendimiz muhatap oldu ve gereğini yerine getirdiyse, biz de evrensel İslam anlayışıyla bütün insanlığı hayra çağıracağız." diyerek, bu amaçla Diyanet İşleri Başkanlığı, ilahiyat fakülteleri ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Din Öğretimi Genel Müdürlüğü arasında yaptıkları toplantılar olduğunu söyledi.

Başkan Erbaş, bu toplantılarda özellikle ilahiyat fakültelerindeki programın daha nitelikli olabilmesi, imam hatip liselerine daha nitelikli öğretmenler yetiştirebilmek için ne yapılması gerektiğini müzakere edeceklerini sözlerine ekledi.

- Ortak bir gaye uğruna gayret gösteren büyük bir ailenin fertleriyiz

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Halis Yunus Ersöz de ilahiyat ailesinin davası, meselesi olan, tarihi şuur sahibi, ülkesine, milletine, maneviyatına aşkla bağlı insanların oluşturduğu bir camia olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Geçmişten günümüze nesiller boyunca birbirini sahiplenen ortak bir gaye uğruna gayret gösteren büyük bir ailenin fertleriyiz. Bu yola baş koyan gençlerimizi gönülden tebrik ediyorum. 1900'lü yılların başında başlayan ilahiyat eğitimi ve bu eğitimin bir alt basamağı olan imam hatip okulları ve buranın mensupları sizler ve bizler, her ne kadar bu ülkede milletin değerlerine bir kalkışma olsa, bir hareket olsa mutlaka örselenmiş, mutlaka her kalkışmadan nasibini almış, hayatları kesintiye uğramış, kurumları kapatılmış, sakıncalı ve hatta tehlikeli olarak ifade edilmişlerdir, tanımlanmışlardır. Bunları en son 28 Şubat'ta da yaşadık. Milletin teveccüh ettiği bu alana kalplerini, gözlerini, kulaklarını adeta kapamışlardır. İkna odalarından kat sayısı zulmüne, istihdamda ayrımcılıktan mesleki gelişimde ilerlemeye kadar konulan engeller unutulmamalıdır."

- Bu üçlü yapı, geleceğin aydınlık bir yapısıdır

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan da "Türkiye'de din eğitimi ve din hizmetleri alanında üç güzide kurumumuz, Diyanet İşleri Başkanlığımız, vakfıyla, diğer kurumlarıyla beraber, imam hatip liselerimiz, orta okullarımız ve Din Öğretimi Genel Müdürlüğümüzün eğitimin geri kalan kısmındaki hizmetleri ve elbette ilahiyat fakültelerimiz.

Bu üçlü yapı, bugün İslam dünyasında olmayan, özlenen, aranan, geleceğin aydınlık bir yapısıdır. Bunu çok iyi tespit etmemiz lazım." diye konuştu.

Erdoğan, bu devamlı gelişen fevkalade yapının itibarsızlaştırılması, tahrip edilmesinin kabul edilemeyeceğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Maalesef bir yandan Türkiye'de değerlerimize düşman olan kesimlerden bu üç yapıya saldırılar devam ederken, zaman zaman içimizden de bu kurumlarımıza yönelik ithamların ve menfi söylemlerin geldiğini görmek üzücü. İlahiyat gençliğinden benim beklentim ne Diyanetinize ne imam hatiplerinize ne ilahiyatlarınıza kimsenin dil uzatmasına izin vermeyeceğiz."

Konuşmaların ardından Kurtulmuş, Erbaş ve Erdoğan'a hediye takdimi yapılan programa, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, MEB Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, Türkiye Gençlik STK'ları Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Terzi, Türkiye İlahiyatlar Derneği Başkanı Salih Turan ve farklı şehirlerden gelen yaklaşık 5 bin ilahiyat fakültesi öğrencisi katıldı.
 

Editör: Mehmet Çalışkan