Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Başkanlık tarafından hizmet içi eğitime alınan 300 kadar Diyanet Gençlik Koordinatörlerine telekonferans yöntemiyle yaptığı konuşmada altın tavsiyelerde bulundu.

...

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş,  Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün düzenlemiş olduğu ‘Gençlik Koordinatörleri Eğitim Semineri’ne video konferans sistemi ile katılarak kadın gençlik koordinatörlerine hitap etti.

Toplantının, gençlere yönelik faaliyetlerin yeni bir duyarlılıkla ele alınmasına büyük katkı sağlayacağını kaydeden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Çağımızda yaşanan olaylar ve sorunlar her yönden hayatı etkilemekte, dolayısıyla görev anlayışımızın bir gereği olarak onlara daha fazla ilgi göstermeyi, üzerinde durmayı, daha fazla kafa yormayı gerekli hale getirmektedir.” dedi.

Başkan Erbaş, teknoloji ve iletişimin her yeri kuşattığı çağımızda insanların derin bir yalnızlık içinde yaşadığına, insanoğlunun neyi kaybettiğini hatırlamakta ve bulmakta zorlandığına işaret ederek, “Bu manada insanlığa aradığı değerleri, huzurun yolunu sizler göstereceksiniz inşallah. Daha güzel bir dünyanın kuruluşuna sizler öncülük edeceksiniz. Her şey sizlerin gayretleriyle inşallah daha güzel olacaktır. Unutmayın ki sizin işaret edeceğiniz ufuk, ortaya koyacağınız samimiyet ve gençlerimize aktaracağınız İslami değerler, geleceği şekillendirecektir. Zira gelecek, gençlerin elindedir. Gençler, bir ülkenin en büyük zenginliği ve imkanıdır.” diye konuştu.

“Gençlerimize ne kadar iyi rehberlik yapabilirsek geleceğimiz de o kadar güzel olacaktır”

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak gençlik çalışmalarına ayrı bir değer verdiklerine vurgu yapan Başkan Erbaş, “Sizler de bu önemli hizmet için seçilmiş kardeşlerimizsiniz. Gençlerimize ne kadar iyi rehberlik yapabilirsek onların hayatı da, millet olarak geleceğimiz de o kadar güzel olacaktır inşallah.” ifadelerini kullandı.

Rehberlik görevini yaparken sevgiyle kuşanmış bir iletişim dili kullanmanın önemini dile getiren Başkan Erbaş, gençlik hizmetlerinin birinci ve temel şartının gençleri sevmek, onlarla buluşmaktan ve konuşmaktan heyecan duymak olduğunu söyledi.

Koordinatörlere çeşitli tavsiyelerde bulunan Başkan Erbaş, “Sizler; can taşıyan bütün varlıklara karşı merhamet hissiyle, eşyaya karşı estetik kaygısıyla, çevreye karşı koruma duygusuyla yaklaşma erdemini gösterebilmelisiniz. Sizler; sevgi ve kardeşliği temel değer bilen, güven veren, güvenilen, ‘Gencin süsü güzel ahlaktır.’ prensibini hatırda tutarak görevlerinizi yürütmelisiniz.” şeklinde konuştu.

Başkan Erbaş, bir çok alanda olduğu gibi gençliğe yönelik hizmetlerin de ayrı bir beceri, özveri ve formasyon gerektirdiğine dikkat çekerek, koordinatörlerden sürekli olarak bilgi dağarcığını geliştirmelerini, din hizmetinin verimine yönelik yeni okumalar ve araştırmalar yaparak kendilerini geliştirmelerini istedi.

“Gençliğin duygu yoğunluğunu ve aksiyon arzusunu iyi ve faydalı olana yöneltelim”

Günümüzde insanların ciddi sıkıntılarla karşı karşıya geldiğini belirten Başkan Erbaş, insanların büyük bir kısmının, kendini huzur ve güven içinde görmediğini ve geleceğe umutla bakamadığını ve bu durumdan en çok da gençlerin, çocukların, kadınların etkilendiğini hatırlattı.

İslam dininin insanlara gönderilmiş en büyük nimet olduğunu kaydeden Başkan Erbaş, şunları söyledi:

“İster bireysel, ister bölgesel, ister küresel olsun yaşanan bütün sorunları ancak ve ancak İslam’ın bilgi ve hikmete dayalı üstün ahlakı ve bakışıyla çözebiliriz. Bunu topluma, gençlere aktaracak olan ise sizlersiniz. Size düşen, zamanın şartlarını da dikkate alarak gençlik döneminin duygu yoğunluğunu ve aksiyon arzusunu iyi ve faydalı olana yöneltmektir. ‘İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır. Her bir görevlimiz, hayatın ve varoluşun gayesini idrak eden, kendine, topluma, çevreye ve Rabbine karşı sorumluluklarının farkında olan, bütün insanlığın huzur ve güvenini isteyen bir anlayışla hizmetlerini yürütmelidir.”

İlk inen surenin ‘oku’ ile, ikinci inen surenin de kaleme ve yazdıklarına yemin ederek başladığını dile getiren Başkan Erbaş, İslam Medeniyetinin okuma, okutma, öğrenme, öğretme, yazma medeniyeti olduğuna dikkat çekti.

İslam medeniyetinin bilgi, bilim medeniyeti olduğuna vurgu yapan Başkan Erbaş, okumayı, anlamayı, aklını kullanmayı, bilgiye sahip olmayı emreden ve tavsiye eden birçok ayet-i kerimenin ve hadis-i şerifin olduğunu dile getirerek, “İslam’ın bu emir ve tavsiyeleri; şefkat, merhamet, hakkaniyet, güzel ahlak ve bir arada yaşama ilkeleri, sizin vasıtanızla ve gayretlerinizle öncelikle geçlerimize ve memleketimizin, dünyanın her yerine ulaşmalıdır. Bütün imkanlarınızla, kazandığınız değerlerin hayata taşınması için, iyiliklerin çoğalması ve kötülüklerin azalması için azami derecede gayret göstermelisiniz kıymetli kardeşlerim." diye konuştu.

“Geleceğimizin teminatı, ümmetin ve insanlığın umut nesli, genç kardeşlerimizdir”

Gençlerin, geleceğin teminatı, ümmetin ve insanlığın umut nesli olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, şöyle devam etti:

“Din hizmetini yürütenler olarak bütün çabamız, tarihini bilen, yaşadığı zamanın künhüne varan, geleceğe umutla bakan, büyük idealleri olan ve bu ideallerin peşinde koşarken başkalarının haklarını asla ihmal etmeyen bir nesil içindir. Bu nesil, bilgi ile hikmeti bütünleştiren, hayatı anlamlı kılan değerlerle, bilimsel gelişmeleri birlikte öğrenen ve insanlığa hizmete dönüştüren bir nesil olacaktır.

İslam’ın bütün değerlerini en doğru şekilde bilen ve özümseyen, bütün söz ve davranışlarında sadece ve sadece âlemlerin Rabbinin hoşnutluğunu arayan bir nesil için gençlerimize rehberlik edecek olan ise yine sizlersiniz.”

“Gençlerle iletişim yolları aramayı asla ihmal etmeyin”

Yeni kuşağın farklı düşünce tarzlarını, dilini ve kendilerini ifade yöntemlerini anlamanın önemine dikkat çeken Başkan Erbaş, koordinatörlere şöyle konuştu:

“Yeni kuşağın sadece dil ve üslubunun değil, düşünce tarzlarının, anlama biçimlerinin ve kendilerini ifade etme yöntemlerinin farklılaştığını da görmemiz gerekmektedir. Hayata hiçbir zaman tek açıdan bakmamalıyız. Yetişkinler olarak bizler de kendimizi devamlı yenilemeli, geliştirmeliyiz. Genç kuşak bizlerden değişen dünyaya ve zamanın şartlarına ayak uydurmamızı ve daha hoşgörülü olmamızı bekliyor. Yeni kuşak, özgürlüğüne daha düşkün ve hayatına müdahaleden hoşlanmıyor. Bu kuşak şeffaflık istiyor, kendilerinin de iştirak edebileceği diyalog arzuluyor. Fikirlerinin, düşüncelerinin, sorunlarının yargılanmadan, eleştiriye tabi tutulmadan içtenlikle dinlenilmesini istediklerini anlamamız gerekiyor.

Gençlerimizi dinin ve dini hayatın güzellikleriyle buluşturma arayışları, çabaları ne kadar önemliyse; gençlerle sağlıklı bir iletişim kurmak, bu yönde yeni bir dil ve üslup oluşturmak da o derece önemlidir. Onların konulara farklı yaklaşımını, asla hafife almamalısınız. Onların dilini ve üslubunu anlamayı, gençlerle iletişim yolları aramayı asla ihmal etmemelisiniz. Bu sebeple ülkemizin geleceği adına kendilerine son derece güvendiğimiz ve değer verdiğimiz gençlerimizi öncelikle dinlemek ve onları anlamaya çalışmak, hizmetlerinizi yürütürken atacağınız ilk adım olmalıdır.”

Başkan Erbaş, iletişimde hikmetli ve etkili sözün önemine değinerek, “Biz bunu Kur’an-ı Kerim’den ve Sünnet’ten örneklerle görüyoruz. Beşeri ilişkilerde ilgiyi, sevgiyi, nezaketi ve zarafeti kuşanmak; sahih, güzel hikmetli ve etkili söz söylemek; insanlarla seviyelerine ve ihtiyaçlarına göre konuşmak; ayrım yapmadan herkese dinin evrensel mesajını iletmek, dini tebliğin temel değerlerinden ve başlıca nebevî ilkelerdendir. Bu açıdan, gençlerimize söz konusu nebevi yöntemle yaklaşarak, yargılamadan, dikte etmeden onlarla dost olmak, onlarla hayatı paylaşmak, onlara yetki ve sorumluluk vermek ve en önemlisi onlara ufuk açmak, en temel yaklaşımınız olmalıdır değerli hocalarım.” şeklinde konuştu.

 “Daha fazla gencimize ulaşalım”

Sadece Allah’ın rızasını umarak hizmet etmenin, ihlas, samimiyet ve tevazu gibi en büyük değerleri ve nimetleri kazandıracağına işaret eden Başkan Erbaş, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“Elimizden gelen gayreti gösterelim. Bu bir fırsattır, fırsatları faydaya çevirelim. İmkanları değerlendirelim; amacımız, çırpınışımız, derdimiz budur. Bir gencimizin, çocuğumuzun daha gönlüne girmeye çalışalım.  Çalışmadan şükretmiş olamayız. Gençlere daha fazla ulaşmadan şükretmiş olamayız. Hiç mesai saati gütmeden gecemizi gündüzümüze katalım. Gençler bize gelsin diye beklemeyelim, biz gençlere gidelim. Daha fazla gencimize ulaşalım. Gençlerimizi kötülüklerden alıkoymak için vazifemizi iyi yapalım. Bu vesileyle, vazifenizin gereğini hakkıyla yerine getirmeyi sizlere müyesser kılmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Bu müzakerelerimizin, seminerimizin hayırlara vesile olmasını, bereketli, verimli geçmesini Rabbimden niyaz ediyor, hepinize görevlerinizde başarılar diliyorum.”

Editör: Mehmet Çalışkan