Açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Şahin Yıldırım, aile toplumun yapıtaşı olması ve toplumun şekillenmesinde en önemli bir etken olarak karşımıza çıkmasından dolayı hayatımızın en önemli faktörlerinden biri olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Konuşmacı olarak Ankara’dan gelen Doç. Dr. Ülfet Görgülü ’ye ve dinleyicilere teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.

Konferansını vermek üzere kürsüde yerini alan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Doç. Dr. Ülfet Görgülü, “Aile ile ilgili olarak konuşacağımız konuların çoğu hepimiz tarafından bilinen fakat ayetlerde hatırlatmanın ifade edilmesinden de anlaşıldığı üzere tekraren hatırlamakla yaşantıya geçirebileceğimiz meselelerdendir. Çünkü bilmek ayrı şey, yeri ve zamanı geldiğinden hatırlamak ile yaşantıya geçirmek ayrı şeydir.” şeklinde sözlerine başladı.

Aile, yeryüzü hikâyemizin ana fikridir.

Aile yeryüzünün en köklü ve en eski ama eskimeyen bir kurumdur. Yeryüzü hikâyemizin ana fikridir. Hayatta sahip olunabilecek en değerli hazinedir. Hem büyük bir nimet hem çetin bir imtihandır.

En büyük sorumluluklarımız en yakınlarımızladır.

Görgülü, Peygamber (s.a.s.) Efendimizin “Mü’minin imtihanı önce kendisi ile sonra ailesi ve sonra komşularıyladır.” hadis-i şerifini hatırlatarak “En büyük sorumluluklarımız en yakınlarımızladır. Yakınları ile sorunsuz ve yapıcı münasebetleri olan kişiler diğerleri ile de sorunsuz ve olumlu münasebetler içerisinde olurlar. Aksi durum ailede bir sorun olduğunun göstergesi olur.” dedi.

İnsan gibi aile de canlı bir organizmadır.

İnsan gibi aile de canlı bir organizma olduğunu ifade eden Doç. Dr. Görgülü, “Bu organizma da insan gibi doğar ve ölür. Vefat ile fiziksel olarak ölen aileler manen sonraki nesillerde yaşayan çok aileleri netice verir. İşte içimizdeki Aişe’ler Fatıma’lar, Haticeler Peygamberimizin ailelerinin çeşitli niteliklerde yaşayanlarıdır.” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Önemsiz konularda şikâyetnamenin anlamsızlığını dile getiren Görgülü, “Uzun zaman önce değil, daha dün gibi bütün çocuklarının yeme ihtiyacını adil bir şekilde karşılayabilmek için yiyecekleri kilitleyen ama ona rağmen Allah’a şükreden bir anneyi ve şimdi içinde bulunduğumuz nimetleri ve ailelerimizi bir düşünelim. Ne kadar nimetlere şükretmemiz gerektiğini ve önemsiz konularda şikâyet etmemizin ne kadar anlamsız olduğunu anlayalım.” dedi.

Aile, aynı soyadı almak değildir!

Ailenin aynı soyadı almaktan ibaret olmadığına işaret eden Görgülü, aileyi külfeti birlikte yüklenmek, rahmeti nimeti beraberce paylaşıp yaşayabilmek şeklinde nitelendirdi. Görgülü, “Yoksa aile aynı soyadı almak, aynı nüfus kütüğüne kaydolmak ve aynı mekânı paylaşmak değildir.” dedi.

Dünyanın imtihanı deniz dalgaları gibidir.

Görgülü son olarak dünyanın bir imtihan yeri olduğunu vurgulayarak sözlerini, “Dünyanın imtihanı deniz dalgaları gibidir. Denizin dalgalarının bazen büyük bazen küçük olması ve bazı zamanlarda da durgun olması gibi dünyada da özellikle durgun zamanları değerlendirerek bu imtihan dalgalarına karşı durabilecek sağlam gemilerimiz, sağlam temelli ailelere ihtiyacımız vardır.  Bu, Allah’ın yeryüzünde daima tecelli etmesinden dolayıdır ve imtihanın gereğidir.” şeklinde tamamladı.

Konferans programı, Kur’an kursu öğrencilerinin düzenledikleri piyes ve seslendirdikleri ilahiler ile sona erdi.

Konferansa protokol eşleri, sivil toplum kuruluşları yöneticileri, Kur'an kursu öğreticileri ve öğrencilerinin yanında birçok vatandaş katıldı.

Editör: Mehmet Çalışkan