Aile kurumunun önemini ve önceliğini anlayabilmek için öncelikle ailenin vazgeçilmezliğini, alternatifsiz olduğunu, faydalarını, yaşamın her an ve döneminde aile hayatının insanın en büyük yardımcısı, destekçisi olduğu bilinci zihinlerde gerekli farkındalığıyla yerini almalıdır.

Eğer aile kurumunda var olan, arzu edilen faydaların ortaya çıkması isteniyorsa kuruluş aşamasından bir ömür boyu sürecek aile yaşamı boyunca aile kurumunun ilke ve kurallarına dikkat edilmeli, süreç içerisinde aralıksız olarak gerekli kurumsal hassasiyetlere ilgi gösterilerek inceleme, iyileştirme, bakım çalışmaları içerisinde olunmalıdır. Aile kurumu otomatik bir makine değildir ki faydaları otomatik olarak ortaya çıksın, hatta otomatik makinaların bile çalışırken süreç içerisinde aralıksız enerji desteğine ihtiyaç duyması ve periyodik bakımlarının verimlilik açısından işinin ehli uzmanlar tarafından ihmal edilmeden gerçekleştirilmesi zorunlu bir süreçtir.

İnsanların dünya hayatlarını tek başına, yalnız bir yaşam ile huzurlu, sağlıklı sürdürmeleri fizyolojik, psikolojik, sosyolojik, ekonomik yönler başta olmak üzere birçok açıdan uygun değildir. İnsanlar dünyaya geliş ve yetişme süreçlerinde sıcak bir aile yuvasına ihtiyaç duyduğu gibi yetiştikten sonra da ruh ve beden sağlığı açısından kendisini muhafaza etmesi yine insanların sadece sıcak bir aile yuvası içerisinde yaşadıkları takdirde mümkün olabilecektir. İnsanlar yaratılıştan Yüce Allah’ın takdiriyle erkek ve kadın olarak yaratılmış, ikisi bir araya geldikleri takdirde bir bütünü tamamlayabilmeleri açısından birbirlerini destekleyen, tamamlayan özellik kazanmışlardır. İnsanlar hayatlarının hiçbir döneminde sosyal bir yaşamdan uzak kalamayacakları gibi insanı ruhen rahatlatan bedensel olarak sekînete ulaştıran aile hayatından da; hayat ne kadar değişirse değişsin, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, uzak kalmaları hiçbir şekilde mümkün olmamıştır ve gelecekte de mümkün olmayacaktır.

Aile hayatının insan yaşamında çok farklı sebeplerden zorunlu olup olmazsa olmaz olması, herkesin aile kurumunun üzerine hassasiyetle titremesini de çok önemli hale getirmektedir. Yaşam süreci günümüzde tüm kâinatta hızlı bir değişim ve yenilenme ile varlığını sürdürürken aile hayatında da yaşam şekli olarak değişimlerin ortaya çıkması, aile kurumunda dönem dönem yeni bakış açılarına ve tazelenmeye ihtiyaç duyulması çok doğal bir süreçtir. Ailelerin kuruluş süreçlerindeki söz, nişan, düğün zamanlarında nasıl ki çok önemli ve özel anlar yaşanıyor, günler, haftalar, hatta aylar yeni kurulan aile için akraba, dost, arkadaş, hatta yabancı kişiler tarafından bile harcanıyorsa; evlilik sonrası da zaman zaman aile kurumu için özel ilgi gösterilip eşlerin yaşam sürecinin gözden geçirilmesi gerekmektedir. Her insanın huzur ve mutluluğu açısından çok önemli olan aile kurumu için aile bireyleri dönem dönem istişarelerde bulunmalı, ihtiyaç oldukça yakınları, ilgili uzmanlar tarafından aileye belli dönemlerde bakım ve desteklerde bulunulması yuvanın sıcaklığını, huzurunu, istikrarını verimli bir şekilde sürdürebilmesi açısından çok faydalı olacaktır.

Aile kurumunun çok yüksek önemi sebebiyle Yüce Allah’u Teâla, bu kurumdaki düzeni önemli emir ve yasaklar içeren ilkeler ile oluşturmuş, aile içinde eşler arasında iş-görev bölümünü belirlemiştir. Aile fertleri arasındaki olabilecek sıkıntılar karşısında neler yapılması gerektiği noktasında çok detaylı emirleri hem ayetler ile Kuranı Kerimde hem de Peygamber Efendimiz vesilesiyle hadis ve sünnetlerde tüm insanlara bildirilmiştir.

Ailede insani değer noktasında eşler birbirleriyle eşittir, erkek-kadın olma noktasında eşler arasında bir birine karşı bir üstünlük mevzu bahis değildir. Hiç kimse dünyaya gelirken cinsiyet noktasına bir tercihte de bulunarak dünyaya gelmemiştir, yaşanan her şey bir imtihan vesilesidir. Kuranı Kerim ifadesiyle insanlar için Allah katındaki üstünlük üzerlerindeki görev ve sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirmekle mümkün olmaktadır.

Her oluşum ve kurumda yöneticilik, yetki kullanma, hesap verme noktasında bir sorumlu olması gerektiği gibi aile kurumunda da bu statü gereklidir, bu sorumluluk da ailede erkek üzerindedir. Bu sebeple ailelerde erkekler bu sorumluluğun hassasiyetinin ciddiyetle bilincinde olmalı, yöneticilik ve liderlik noktasında kendisini geliştirmeli, bu beceriyi olgunlaştırma noktasında hayat boyu bir çaba içerisinde olması gereklidir. Bu sorumlulukta ortaya çıkabilecek yetersizlik veya umursamazlık aile kurumunun geleceğini sıkıntıya sokar, bu durumda oluşacak boşluk sebebiyle aile üyelerinin, çocukların zihinsel karışıklık içerisinde kalarak hatalar yapmalarına sebebiyet verir. Gerekli yetkinlikler kazanılarak, doğru usul-yöntemler, adalet ile sürdürülen ailelerde tüm aile üyeleri huzur içerisinde kendi görev ve sorumluluklarına odaklanarak başarılı ve mutlu bir yaşam sürerler.

Ailede eşler için en önemli ortak sorumluluk aile huzur ve mutluluğunu en iyi şekilde sağlayabilmek için dönemlik, belli tarihlerde değil sürekli olarak farkındalık, dikkat, özveri, gayret içerinde olmaktır. Bu çaba aile kurumu için ortak gösterilmesi gereken bir çabadır ki eğer uzun bir süre sadece eşlerden biri tarafından tek taraflı olarak bu çaba gösterilirse zaman içerisinde ortaya çıkacak yorgunluk ve yılgınlıklar sebebiyle sorunlar derinleşebilir, bu durumda sorunların çözümü çok daha zor bir hale gelebilir. Ancak unutulmamalıdır ki çare arayan eşler, beraber ve samimiyetle bu çaba içerisinde olurlarsa aile kurumunun önemi sebebiyle Yüce Allah o kişilerin yardımcısı olacaktır.

Bir sonraki yazımızda aile kurumu için periyodik olarak yapılması faydalı olabilecek bazı önerilerimizi, daha sonraki yazımızda ise problem ortaya çıktığında o probleme yaklaşım ve çözüm şekillerinin neler olabileceği ile ilgili bazı tavsiyelerimizi sizlerle paylaşacağız.

Huzur dolu bir yaşam dileklerimle sağlıcakla kalınız…